1970'te doğdu, talebelik, öğretmenlik, vaizlik, yazmak, en önemlisi annelik bütün hayatı

10 Eylül 2016 Cumartesi

KURBAN OLSUN CANIMIZ


“Ey Peygamberim! Onlara Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku! Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. ..” (Maide, 27) diye buyurmuştur Rabbimiz.
Tarihi ilk insana dayanan Kurban ibadeti, Rabbimize yakınlaşmak için yapılır. Halisane bir niyetle, sadece onun rızasını kazanmak maksadıyla yapılır. Böylece Habil’in kurbanı gibi kabul görür indi ilahide. İnsanlar görsün desin diye yapılırsa Kabil’in kurbanına benzer.
İnsanoğlu hayvan keserek başlamıştır, Rabbine kurban vermeye. Gerekirse başımı da veririm demektir bu. Evladını kurban etmek başını vermekten bile üstün olmalıdır ki, Hz. İbrahim (a.s.) bu çetin sınava tabi tutulmuştur.
Uzun yıllar evlat bekleyen İbrahim peygamber (a.s.), yüce Allah’tan kendisine Salih bir çocuk vermesi için dua eder. Bu dua üzerine Allah ona, uysal, halim selim bir çocuk verir. Çocuk büyür nihayet çalışabilecek bir yaşa gelince İbrahim (a.s.) Zilhicce ayının 8, 9, ve 10. gecelerinde rüyasında oğlunu kurban ettiğini görür. İlahi vahye dayalı, bu kesin bilgi üzerine oğlu İsmail’e ip ve bıçak almasını, ormana oduna gideceklerini söyler. Bu her zaman yaptıkları işlerden biridir. İp, balta ve bıçak alırlar. Mekke civarındaki, Mina mevkiine varınca rüyasını oğluna anlatır. “Yavrum, ben rüyamda seni kurban ettiğimi, boğazladığımı gördüm, ne dersin bir düşün bakalım” der. İsmail hiç tereddüt etmeden “Babacığım, emrolunduğun şeyi yap! İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın.” Karşılığını verir. Bunun üzerine İbrahim (a.s.) oğlu İsmail’i yüzüstü yere yatırır. Birkaç defa kesmeyi dener, fakat bıçak kesmez. İbrahim peygamber zor ve büyük sınavı kazanmıştır.
Yüce Allah İbrahim peygambere şöyle seslenir.
Gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin. Şüphesiz biz görevini en güzel biçimde yapanları böyle mükâfatlandırırız. Şüphesiz bu apaçık bir imtihandır.” Yüce Allah güzel bir koç verir, İbrahim peygamber bu koçu kurban eder.
Kur’an’da bu husus şöyle ifade edilir: “Biz, (İbrahim’e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail’i) kurtardık.” (Saffat, 100-110)
Hadislerde kurban bayramında kesilen kurbanlar “Udhiyye” kelimesiyle ifade edilmiştir. Özel anlamda kurban ibadetini yerine getirebilmek için kurbanlık bir hayvanın kurban bayramı günlerinde usulüne uygun olarak kesilmesi gerekir.
Kur’an’da bu husus zebh, nahr ve mensek kelimeleriyle ifade edilmiş, kurbanın etinin yenilmesinden ve fakirlere verilmesinden söz edilmiştir. Dolayısıyla kurbanlık hayvanı kesmeden bedelini fakirlere vermekle kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz.
Şu ayetler bu gerçeği açıkça ifade etmektedir: “Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları sizin hizmetinize verdik.” (Hac, 36)
Kurbanın eti ve kanı değildir muradımız, kulluğumuzu göstermektir.
“Elbette kurbanlıkların ne etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız ve ihlâsınız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. Görevlerini işlerini ibadetlerini en güzel biçimde yapanları müjdele.” (Hac, 37)
Enes b. Malik; “Hz. Peygamber boynuzlu, alaca iki kurban kesti, Kurbanlarını bizzat kendi eli ile boğazladı boğazlarken besmele çekti ve tekbir getirdi, ayaklarını boynuzlarının üzerine koydu.” demiştir.
Sahabeden Cündeb ibni Süfyan’ın bildirdiğine göre Efendimiz “Kim bayram namazından önce keserse yerine başka bir kurbanı kurban kessin. Kim kurbanını kesmemişse, Bismillah diyerek kessin” buyurmuştur.
“Kimin kurban kesmeye gücü yeter de kurban kesmezse namazgâhımıza yaklaşmasın” (Tirmizi, Edahi, 18, İbn Mace, Edahi, 2)
“Bugün ilk yapacağımız iş bayram namazını kılmaktır. Sonra gidip kurbanlarımızı keseceğiz. Kim böyle yaparsa benim sünnetime uymuştur. Kim bayram namazından önce kurban keserse bu aile fertleri için hazırladığı et olur. Bu kurban ibadeti olmaz.” (Müslim, Edahi, 7)
Kurbanın kanı yere düşmeden sevabı Allah katındaki yerine ulaşır.
“Âdemoğlu Kurban bayramı günü Allah’a kurban ibadetinden daha sevimli bir ibadet işlemiş olmaz. Çünkü kurban, boynuzları, tüyleri ile birlikte getirilir. Kesilen kurbanın kanı yere düşmeden Allah katındaki yerine ulaşır. Nefsi kurban ile hoşnut edin.” ( Tirmizi, Edahi, 1)
Sahabenin Kurban nedir? Sorusuna Peygamberimiz (s.a.v.)  “Babanız İbrahim’in sünnetidir.” Diye cevap vermiştir. “Ey Allah’ın elçisi, kurban ibadetinden bize ne kadar sevap verilir?” sorusuna; “Yünlerinin her bir kılına, on hasene sevap verilir.” Buyurmuştur.
Peygamberimiz (s.a.v.) Kızı Fatımaya, “Kalk, kesilen kurbanın yanında hazır bulun, çünkü akan ilk kandamlası ile günahların bağışlanır.” buyurmuştur. “Hem bizim, hem de bütün Müslümanlar için, kim gönül hoşluğu ile Allah’tan sevabını umarak kurban keserse, bu kurban onun için cehennem ateşine karşı kalkan olur.” buyurmuşlardır. (Taberani rivayet etmiştir.)
Her mümin canını vermek ister Allah Yolunda ama herkese emredilmiş değil.
Hanefilere göre akıllı, buluğa ermiş, hür, mukim ve dinen zengin olan; Maliki, Şafii ve Hanbelîlere göre mukim veya misafir her Müslüman kurban kesmekle yükümlüdür.
Kurban ibadeti için dinen zenginlik ölçüsü, kişinin temel ihtiyaçları ve borçlarının dışında 80.18 gr. altın veya bunun değerinde para ve eşyaya sahip olmaktır. Kurban ibadetinde, zekâtta olduğu gibi malın üzerinden bir yıl geçmesi ve malın artıcı olması şart değildir.  Misafirler misafirlikte iken kurban keserlerse kurban sevabını almış olurlar. Aynı şekilde üzerlerine vacip olmadığı halde fakirler de kurban keserlerse kurban sevabını almış olurlar.
Kurban İbadetinin Geçerli Olmasının Şartları:
  1. Kurban vaktinde kesilmelidir. Kurban kesme vakti, Hanefilere göre bayramın birinci günü, bayram namazını kıldıktan sonra üçüncü günü güneş batımına kadardır. Kurban zamanında kesilemezse bedeli tasadduk edilir, fakat kurban ibadeti yerine gelmiş olmaz.
  2. Kesilecek hayvanın deve, sığır, manda, keçi cinsi, olmalı, deve 5, sığır ve manda 2, koyun ve keçi 1 yaşını ikmal etmiş olmalıdır. Bir yaşında görülen 6 aylık gürbüz kuzu kurban edilebilir. (EbuDavud Dahaya,) 
  3. Koyunun erkeği (koç) faziletlidir. Deve, sığır ve manda en fazla yedi kişi tarafından ortaklaşa kesilebilir.  Koyun ve keçi sadece bir kişi tarafından kurban edilebilir. Kurbanlık hayvan kesilmeden kaybolur veya ölürse yerine yeniden kurbanlık alınması gerekir.                                                                                                
    1. Kurbanlık hayvan, sağlıklı, organları tam ve besili olmalı, ölümcül hasta, çok zayıf, iki veya bir gözü kör, kesim yerine yürüyemeyecek kadar topal, kulakları, boynuzları, kuyruğu ve memeleri kökünden kesik veya kopuk,  doğuştan kulaksız, dişlerinin çoğu dökülmüş olmamalıdır.
    2. Niyet ve ihlâs olmalıdır. Ortaklaşa kesilen kurbanda hepsinin niyeti kurban kesmek olmalıdır.
    3. Kurbanı kişinin ya bizzat kendisi kesmeli veya kesebilecek birine vekâlet vermelidir. Peygamberimiz kurbanını bizzat kendisi kesmiştir. (Ebu Davut, Dahaya, 2)
    Kurban Kesmenin Usulü
    Kurbanlık hayvan, kurban kesim yerlerinde kesilmeli, cadde, sokak ve parklarda kesilmemelidir. Hayvan yüzü kıbleye gelecek şekilde eziyet edilmeden yatırılmalı, gerekiyorsa ayakları bağlanmalı, keskin bir bıçak ile besmele ile tekbir ile kesilmelidir.
     Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Ben Hak’ka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben Allah’a ortak koşanlardan değilim.” (Enam, 79) ve  “Şüphesiz benim namazım da diğer ibadetlerim de yaşamam da, ölümüm de, âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emrolundum. Ben Müslümanların ilkiyim” (Enam, 162-163) anlamındaki ayetleri okumuş ve “Bismillah Allahuekber” diyerek kurbanını kesmiştir. Kurban kesim esnasında etraf kirletilmemelidir. Çevreyi kirletmek imanla bağdaşmayan bir davranıştır. Kurban atıkları çöpe veya gelişigüzel bir yere atılmamalı, toprağa gömülmelidir.
    Kurbanın yenilebilecek hiçbir şeyi zayi edilememeli, derisi hayır kurumlarına verilmelidir. Etinden aile fertlerine ve misafirlere ikram edilmeli, kurban kesemeyen fakirlere de tasadduk edilmelidir. Kurban kesenin, aile fertleri kalabalık, maddi durumu çok iyi değilse kurban etinin bir kısmını daha sonraki günlere saklayabilir. Peygamberimiz (s.a.v.) “Kurban kesebilenlerin, kesemeyenlere imkân sağlaması için kurban etlerinin üç günden sonraya bırakılmasını yasaklamıştım. Artık bundan böyle kurban etini yiyin, yedirin ve daha sonraki günleriniz için saklayabilirsiniz.” buyurmuştur. (Tirmizi, Edahi, 12) Kurban eti dağıtılırken, etin en iyi yerlerinden vermeye dikkat edilmelidir.
    Rabbim kurbanımızı kabul eyleye. Kurban ibadeti vesilesiyle canlarımızı kendisine yakın eyleye. Kurban Bayramı vesilesiyle kullarıyla bizi yakın eyleye. 15 Temmuz’da ve daha önceleri bu vatan için canını kurban edenlerin şefaatlerine nail eyleye…                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                        


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder