1970'te doğdu, talebelik, öğretmenlik, vaizlik, yazmak, en önemlisi annelik bütün hayatı

20 Şubat 2018 Salı

CİHAD


 Niye Afrindeyiz?
"Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın…"  (Bakara 190) buyuruyor Rabbimiz de ondan. Emperyalizmin yarattığı ve Müslüman dünyayı kana bulayan terör örgütlerine karşı bir savaşa giriştik de ondan.
“Allah yolunda nefsi, canı ve malı ile mücadele etmek” anlamındaki “C-H-D” kökünden gelen kelimeler türevleri ile beraber kırka yakın ayette geçmektedir.
Allah yolunda her türlü gayret ve çabaya cihad adı verilmektedir. İlimde çok gayret gösteren kişiye “Müctehit” denmesi bundan dolayıdır.
Kur’an-ı Kerim’de savaşı ifade eden üç farklı kelime vardır. Bunlar: Cihad, Kıtal ve Harb kelimeleridir. Kıtal kelimesi doğrudan savaşmak ve öldürmek anlamında olup yüzden fazla ayette geçer. Düşmanla cephede karşı karşıya canla başla savaşmaktır. Kıtal (savaş)  cihadın aşamalarından biridir.
 “Harb” kelimesi cihad ve savaştan farklı olarak “Allah ve Resulüne” isyan eden, fitne ve terör hareketlerine karşı savaşmayı ifade etmek için de kullanılmıştır.
Bir de İlayı Kelimetullah kavramı var ki, Allah’ın dinini yeryüzüne yaymak için ülkeler fethetmek, gönülleri kazanmak için çalışmaktır.
Öyleyse barış zamanında cihad esas, kıtal ve harp ise geçici ve istenmeyen, ama mecbur kalınınca son çare olarak kendisine başvurulan bir durumdur.
Şu an itibariyle ordumuz ve sevgili Mehmetçiğimiz teröristlerle, Allah’ın adaletinin ve milletin güvenliğinin gereği olarak harb etmektedir.
Sınırlar Ötesinde Savaşan Gazilerimizi Neler Bekliyor?
Peygamberlerden sonra Allah katında en büyük derece şehitlere sonra da gazilere aittir. Yüce Rabbimiz cihadı emrettiği gibi bu büyük ibadeti yerine getirenleri de cennetle müjdelemiştir.
“İman edip hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler, rütbe bakımından Allah katında daha üstündürler. Kurtuluşa erenler işte onlardır. ( Tevbe 20) Rableri tarafından onlara bir rahmet ve hoşnutluk ile kendileri için, içinde tükenmez nimetler olan cennetler müjdeler. (Tevbe 21) Onlar orada ebedi kalacaklardır. Şüphesiz Allah katında büyük mükâfat vardır. (Tevbe 22, ayr. bknz. Tevbe 88 -89)
Efendimiz (s.a.v.) bir gün şöyle buyurmuştur: “Kim Rab olarak Allah’tan (c.c.), din olarak İslam’dan, peygamber olarak Muhammed’den (s.a.v.) razı olursa ona cennet vacip olmuştur. Bir başka şey daha var ki, onun sebebiyle Allah kulun cennetteki makamını yüz derece yükseltir. Bu derecelerden ikisi arasındaki uzaklık, sema ile arz arasındaki mesafe gibidir. Bu Allah yolunda Cihad’dır.  (Müslim, İmaret, 116; Nesai, Cihad, 18)
İbn Abbas (r.a.) rivayetine göre Efendimiz (s.a.v.) : “İki göz vardır ki, onlara ateş değmez. Biri Allah için ağlayan göz, diğeri Allah yolunda cihad için uyanık sabahlayan göz.” (Tirmizi, Fedai’lul Cihad, 7)
Fedale b. Ubeyd (r.a.) anlatıyor: Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: “Her ölenin ameline son verilir. Ancak Allah yolunda ölen sınır bekçisi müstesna… Onun ameli kıyamete kadar arttırılır. O kabir azabına da uğratılmaz.”



Cephe Gerisinde
Atalarımız ilayı kelimetullah için Allah’ın adını yaşatmak için yaşamışlardı. Fetihler yapmışlar, kadını ve erkeği ile cihad etmişler, İslam düşmanları ile gerek cephede harb etmiş, gerek toplum içinde, adalet ile malları ve canları ile cihad etmişlerdi.
Bizim de bu idealden uzaklaşma gibi bir şansımız olamazdı. Biraz uzaklaşmış gibi olduğumuz anda fitne ve terör etrafımızı sardı.
15 Temmuzda yaşadığımız travma bize hiçbir şeyin baki olmadığını ve İslam düşmanlarının her zaman gizli ya da açık önce Türkiye’yi hedef aldıklarını ve buna devam edeceklerini göstermişti.
O gün başarılı olsalardı işgale girişeceklerdi. Bu gün Afrin’e girişimiz mümkün olmayacağı gibi savaş da bizim sınırlarımız içinde devam ediyor olacaktı.
Elhamdülillah milletimiz genel olarak terör ve fitneye emperyalizme karşı girişilen bu savaşa sahip çıktı.

Milletimizin asil anaları askere gönderdikleri evlatlarının arkasından önce vatan için sonra evladı için dua ediyorlar. Rabbim muvaffak etsin. Cephede savaşan yavrularımızla beraber topyekûn harpteyiz, Onların yanındayız çok şükür.
Cepheye gidip savaşamayan kadın erkek çoluk çocuk cümle millet olarak bu müjdelere nail olmak için can atıyoruz. Özlüyor, istiyor ve cephedeki askerlerimize dualar ediyoruz.
Sınır boylarında kadınlarımızın askere yemek yapması, eldivenler örmesi bana kurtuluş savaşını hatırlatıyor. Elhamdülillah cihad ruhu her daim dipdiri bir milletiz biz.
Efendimiz (s.a.v.) amellerin niyetlere göre değer kazanacağını bildirmiştir. Tebuk Savaşında dinlenmek için mola verdikleri bir sırada ashabı kirama dönüp iç çekerek şöyle demiştir. “Medine’de kalaıp mazeretlerinden dolayı gelemeyen öyle kardeşleriniz vardır ki, sizinle beraber savaşmış gibi sevap kazanmaktalar.”
Her gün cepheden gelen haberleri dinlediğim gibi evde çocuklara, konu komşuya, talebelerime de aktarıyorum. Herkese bu konuda titiz davranmalarını öneriyorum ki, evlatlarımız vatan söz konusu olduğunda candan ileri olduğunu, hangi safta yer almaları gerektiğini bilsinler, düşmanı tanısınlar.
Cephe gerisindeki bizler için ne büyük müjdedir bu. İşte bu şuurdur ki, genci yaşlısı, anası kuzusu, kadını erkeği ile cümleten Afrindeyiz. Mehmetçiğimizin yanındayız.
 Gülsüm Sezen
15.02.2018
Not: Resimler alıntıdır.